Liberal geleneğin en iyi temsilcilerinden biri olan John Stuart Mill, "Doğal olmayanın yalnızca alışılmış olmayan anlamına geldiği, alışılmış olan her şeyin de doğal gözüktüğü bir gerçektir. Kadınların erkeklere bağımlı olması evrensel bir gelenek olunca da, bu gelenekten herhangi bir uzaklaşmanın doğaya aykırı gibi gözükmesinden daha doğal bir şey olamaz" derken özel/kamusal alan ayrımının cinsiyetçi niteliğinin "doğa"ya gönderme yapılarak meşrulaştırılmasına karşı çıkmaktaydı.