"Yarın saat on gibi gelirim." dedi,
"Ama vazgeçersen yaz bana."
"Yazarım,'' dedim, "Ama kitaplarımla geleceğim, ciddiyim! Bu arada,'' diyerek elimi radyonun sesini kısmak için müzik çalarak uzatmıştım ki Aziz Ata da aynı şeyi yaparken
eli elimi tuttu.
"Özür dilerim." dedi Aziz Ata, "Sesini kısacaktım."
"Ben de." diye mırıldandım.
Ama bu temas kalbimi öyle hızlandırmıştı ki öylece kalakalmıştım. Aziz Ata elini çekse de benim elim ses kısma tuşunun üzerinde öylece duruyordu. Taşlaşmış gibiydi!