Merhaba arkadaşlar. Mutlu geceler ve nasılsınız? Uzun yıllar sonra yeniden Oscar Wilde ve onun özlediğimiz kalemine geri dönüş yaptık. Birkaç eserini okuyarak bu seriyi tamamlayacağız. Hiç yumruk yediniz mi diye başlamak istiyorum bu kitaba da. Çünkü Wilde’nin bu kitabı tam olarak bu etkiyi yapıyor hatta yeri geliyor daha fazlasını da yapıyor. Ben çok fazla yumruk yedim ve bazı manevi acıların maddi acılardan daha fazla acıttığını söylerken ikisini de yaşamış biri olarak bunu ifade ediyorum. Diğer yandan bir tasavvuf kitabı gibi ilerliyor. Başlarda acaba isminden dolayı öyle düşünerek başladım acaba o yüzden mi dedim ama değil. Bülbül ve Gül öyküsü başlı başına bir kült zaten. Ben çocukluğumdan hatırlıyorum o öyküyü ve aklıma yeni bir soru geliyor. Ölümüne sevmek ne kadar doğru, diye. Tabi aynı zamanda bir insanın bir insana duyduğu aşkı bilmek için de bir aşk mutlaka yaşamak lazım. Ne mutlu ki böyle büyük bir aşkı yaşamış olanlara ve geçmiş olsun kendilerine. Fuzuli’nin öyküsünden etkilenerek yapılmış, hatta bir meydan okuma yapalım, o kadar etkileyici olmasa bile yine de etkileyici bir öykü olduğunu söyleyebiliriz. Burada tabii dil ve kültür farkı göze çarpabilir. Yani bir yerde karşımıza çıkan divan şiiri gibi bir harika burada ise yalnızca ondan etkilenerek yazılmış satırlar olunca bunun kıyaslamasını yapmak da aslında mümkün değil ve pek doğru da değil diyerek kendimizi de eleştirebiliriz. Oldukça etkileyici ve üzücü bir öyküdür. Peki biz bu öykülerde ana fikir olarak neleri alabiliriz? Mutlu olmanın özünde sevmenin ve sevilmenin yattığını, sevginin kıymetinin bulunması gerektiğini, beğenilmeyene gün gelinip muhtaç olunabileceğini söyleyebiliriz. Tabi bu yalnızca içinde vicdan ve merhamet olanlar için geçerli cümleler. Tabi biraz eğlence kısmına bakarsak bülbül, gerçek aşkı buldum diyor, çocuk gidiyor yarın gece balo var, diyor. Yani bazı noktaları da beni açıkça çıldırttı desem yeridir. Karşılıksız aşk hikayesi de böyle olurdu zaten. Birine seni seviyorum deyince yalnızca teşekkür almak gibidir bu. Bu da kötü bir durum olsa gerek zaten. Biraz daha ilerlediğimizde kırmızı gül meselesinden sonra kızın gidip de elbiseme yakışmıyor deyip gülü sokağa atması kısmı var ya, ben burada incelemeyi bitirmeye karar verdim zaten. Karşı koyamadığım yumrukların altında kalmak gibi oldu. Oscar Wilde özelinde daha evvel yaptığımız incelemeler ve hangi kitaplarında hangi içerikler var bunu da ekleyerek devam edelim: #44249692 #44845267 #129236006 #129307660 #129320769 #129332394 #129342720 #129383086 #129414262 Şimdi içerikte olan kitaplarını ekleyelim: Bülbül ve Gül (Kırmızı Gül) -Mutlu Prens -Canterville Hayaleti -Bülbül ve Gül Ciddi Olmanın Önemi - Maksat Samimiyet De Profundis Dorian Gray’ın Portresi Lady Windermere’in Yelpazesi Lord Arthur Savile’in Suçu Reading Zindanı Baladı Sanatçı Eleştirmen Yalancı Katil (Estetik ve Etik Üzerine) Sosyalizm ve İnsan Ruhu Teleny Hepimize iyi okumalar ve yeniden mutlu geceler dilerim. Güzel bir hafta sonu olsun..

Bülbül ve GülOscar Wilde · Can Yayınları · 2020211 okunma

·

183 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak