Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Velâ-Berâ (Dostluk ve Düşmanlık) ve Bidatçilere Karşı Tavır
Alî bin Ebî Subh diyor ki: “Biz, bir düğün yemeğindeydik. Derken Ahmed bin Hanbel gel- di. İçeri girdiğinde evdeki üzerinde resim olan sandalyeye baktı ve hemen çıktı. Ev sâhibi peşinden koştuysa da o eliyle yüzünü silke- leyerek “Mecûsî âdeti, Mecûsî âdeti” diyerek çıkıp gitti. Böylece Mecûsîlerin örf ve âdetlerini taklid eden düğün sâhip- lerini kınayarak meclislerini terketti. “Merrûzî diyor ki: “Ahmed’e yolda giderken kamet verildiğini işiten birisinin (söz konusu kişilerle) beraber namaz kılıp kılama- yacağı sorulduğunda dedi ki: “Senin işin bayağı kolaymış! Ama bi- datler çoğaldığı zaman tanıdığın kimseler dışında kimsenin arka- sında namaz kılma! Öğrencisi İbrâhîm bin Hâni diyor ki: “Ben Ebû Abdillâh’a, kendi bidatine davet eden bidatçi birisiyle oturup oturulmuyacağını sordum. Ebû Abdillâh şöyle dedi: “Onun- la oturulmaz ve konuşulmaz, umulur ki bu vesîleyle tevbe eder.” Hanbel bin İshâk ise onun şöyle dediğini işitmiştir: “Hiç kimsenin bidat ehliyle oturması, onlarla içli dışlı ve samim olması doğru değildir
Sayfa 73 - NedaKitabı okuyor
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.