Başkalarının zihinlerini nasıl ve ne kadar anladığımızı psikoloji literatüründen birçok bulguyla da desteklenmiş şekilde çok iyi işlemiş bir kitap. Bazı çalışmalar çok ilginçti, iyi ki yer verilmiş. Tipik kişisel gelişim kitapları gibi görmeyin ya da okkalı bir kişisel gelişim kitabı gibi görün, aynı şey. Kendi zihninize ve başkalarının zihnine dair farkındalık kazandıran, başkalarını hatta kendimizi bile ne kadar iyi anladığımızı sanarken kazın ayağının öyle olmadığını birçok kez göreceksiniz. Alçakgönüllü olarak başkalarını daha iyi anlamaya çalışmak için bir kapı da aralıyor kitap böylelikle. Toplam 8 bölüm var, her birini kısaca özetleyeyim: 1. İnsan başkalarının zihinlerini anlamaya ne kadar meyilli bir sosyal canlı olsa da başkalarının zihinlerini anlarken hata yapmaya da ne kadar meyilli olduğunu gösteren bir bölüm. 2. Başkalarının zihninden önce kendi zihnimizi bile ne kadar iyi anladığımızın şüpheli olduğunu, çünkü düşünce ve davranışlarımız arasında ne tutarsızlıklar olabileceğini gösteren bir bölüm. 3. Bazen, insanların zihni olmasına rağmen onlara zihinleri yokmuş gibi muamele ederiz; buna da dehumanizasyon (insandışılaştırma) denir (mesela farklı ırk/dinde olanlara kolayca yapılan zulümlerin nedeni biraz da bu). Bu bölümde bu iki problem ele alınmış. 4. Bazen de zihni olmayan şeylere ya da daha basit bir zihin yapısından bahsedebileceğimiz canlılara kolaylıkla zihin atfedebiliriz, buna antropomorfizm denir (mesela arabamız çalışmadığında "Çalışsana aptal!" diyerek arabaya öfkelenmek gibi :D). 5. Başkalarının zihnini tam olarak anlamanın bizim için neden zor olduğunu ve bunun büyük oranda benmerkezci yanlılığımızdan kaynaklandığını anlatan bir bölüm. 6. Benmerkezci yanlılığımızdan farklı olarak, özellikle de dış gruplarda bulunan insanlara dair klişe fikirlerimiz vardır. Yani önyargılarımız. Bunlardan dolayı başkalarına yanlış zihinsel durumlar atfettiğimizden bahsedilmiş bu bölümde. 7. Bu bölümde de ötekilerin davranışlarını istek ve niyetlerine göre gerçekleştirdiklerini düşünme eğilimimizden bahsediliyor. Oysa elbette ötekilerin her davranışın sebebi, kendimizinkinde de olduğu gibi, tamamen isteklerimiz doğrultusunda şekillenmiyor. Fakat başkaları için sıklıkla bunu göz ardı ediyoruz, çünkü zihinlerine tamamen ulaşamıyoruz. 8. Son olarak bu bölümde başkalarının zihinlerini nasıl okuyacağımıza dair oldukça gerçekçi bir bakış açısı sunulmuş. Biz insanlar, başkalarının davranışlarından, mimiklerinden ve jestlerinden çıkarım yaparak ne düşündüklerini tahmin etmeye çalışıyoruz fakat bu bizim yanılmamıza sebep olabiliyor. Oysa başkalarının zihinlerini anlamamız için en iyi yol, o kişinin kendisine zihninden geçenleri sormak ve söylediklerini teyit etmektir. Kısacası zihin okumak ve başkalarının zihinlerini anlamak; onların ne düşündüğünü sormak ve onları dinlemekten geçer, diyor yazar. Kendimizin sesini ara ara kısıp ötekilere kulak verelim yani. Yazar lafı bazı yerlerde uzatsa da öz bu.

AklıselimNicholas Epley · Ketebe Yayınevi · 201934 okunma

·

52 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Monsilya