"Eğitim görmüş Yunanlılar Hıristiyanlığı kabul edince, Homer'in Olimpos tanrıları, filozofların arka arkaya gelen eleştirileri yüzünden, mitolojik hayal ürünleri olarak bir yana atıldılar. Fakat aynı filozoflar, dünyaya kendi sonsuz tezatlarını getirmekle kendi kendilerini de bir yana itmeden edemediler. Onlar arasında en büyük
olanları bile, en iyi durumlarında her şeyin mutlak sebebinin ne olduğunu doğru dürüst ifade etmeyi bir türlü beceremediler. Sözgelişi, Platon, her şeyin nihaî felsefî açıklamasının, gerçeğin sürekli olarak oluş ve yokoluş süreci içinde bulunan, dolayısiyle gerçek anlamda var olmayan unsurlarında değil, doğup-ölmeyen ve gerçek anlamda var olan bir şeyde bulunduğu gerçeğini açıkça görmüş bulunuyordu."