Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aşka şüpheyle bakanlar, bu duygunun insanlar arasın­daki farklılıkları yok edip, tarafların birbiri içinde eriyerek ne­redeyse tek kişiye dönüşebilmesini eleştirirler haklı olarak. Bu şüphe, benzeriikierin farklılıklardan daha kolay kabullenilir ol­masından kaynaklanır (tanıdık olanı yeniden keşfetmemiz gerek­mez), çünkü tanıdık olanı keşfetmeye yelteniriz, bizi tedirgin edene yüzümüzü döneriz genelde. Yani aslında duyduğumuz aşkı yetersiz malzeme üzerine temellendirir, bu cehaleti de arzularla örtmeye çalışırız. Oysa aşkı eleştirenlerin de işaret ettiği gibi, zaman bize gövdelerimizi ayıran tenin yalnızca fiziksel bir sınır olmadığını, aşmaya çabalamanın gereksiz olduğu daha derin, psikolojik ayrımların taşıyıcısı olduğunu gösterir. Dolayısıyla, olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz. Aşık olmak, insanın atlayacağı suyun ne kadar derin olduğunun bi­lincinde olmasıyla başlar. İki insan, kendi geçmişleri ve siyaset, sanat, bilim ve yemek üzerine düşüncelerini paylaştıktan sonra ancak birbirlerini sevmeye hazır hale gelirler; bu yakınlık, kar­şılıklı anlayış temeline oturur. Böylesi olgun ilişkilerde, kişi eşi­ni gerçekten tanıdığı zaman serpilip büyümeye başlar aşk.
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.