Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dilara

Dilara
@ddilaraeserr
Öğrenci
Sakarya Üni Psikolojik Danışmanlık + Özel Eğitim Öğrt.
İzmit
İzmit, 18 Şubat 2002
448 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
bir tek hakiki olan sevilmeye değerdir
Reklam
Sevgiliyi daha yakından tanımanın yol açabileceği hayal kırıklıkları, insanın zihninde muhteşem bir senfoni besteleyip, sonra onu bir orkestranın seslendirmesine benzer. Düşündüğü­müz şeylerin hayata geçirilmesi hoşumuza gider ama kimi kü­çük ayrıntıların yerinde olmadığına yine de hayıflanırız.
Aşka şüpheyle bakanlar, bu duygunun insanlar arasın­daki farklılıkları yok edip, tarafların birbiri içinde eriyerek ne­redeyse tek kişiye dönüşebilmesini eleştirirler haklı olarak. Bu şüphe, benzeriikierin farklılıklardan daha kolay kabullenilir ol­masından kaynaklanır (tanıdık olanı yeniden keşfetmemiz gerek­mez), çünkü tanıdık olanı keşfetmeye yelteniriz, bizi tedirgin edene yüzümüzü döneriz genelde. Yani aslında duyduğumuz aşkı yetersiz malzeme üzerine temellendirir, bu cehaleti de arzularla örtmeye çalışırız. Oysa aşkı eleştirenlerin de işaret ettiği gibi, zaman bize gövdelerimizi ayıran tenin yalnızca fiziksel bir sınır olmadığını, aşmaya çabalamanın gereksiz olduğu daha derin, psikolojik ayrımların taşıyıcısı olduğunu gösterir. Dolayısıyla, olgun bir insan ilk görüşte aşık olmaz. Aşık olmak, insanın atlayacağı suyun ne kadar derin olduğunun bi­lincinde olmasıyla başlar. İki insan, kendi geçmişleri ve siyaset, sanat, bilim ve yemek üzerine düşüncelerini paylaştıktan sonra ancak birbirlerini sevmeye hazır hale gelirler; bu yakınlık, kar­şılıklı anlayış temeline oturur. Böylesi olgun ilişkilerde, kişi eşi­ni gerçekten tanıdığı zaman serpilip büyümeye başlar aşk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Aşık olunan kişiyle henüz bir samimiyet kurmadan önce bile onu zaten tanıyormuşuz gibi tuhaf bir duyguya kapılabili­riz. Onunla daha önce bir yerde, bir önceki yaşamımızda ya da belki rüyalarımızda tanışmışızdır sanki.
Sonradan yitirilecek bir aşk armağanını kabul etmenin ne anlamı var?
Reklam
Albert Camus, kendimizi dağınık hissetmemize karşı­lık, başkalarının dışardan bakınca hem fiziksel, hem de duygu­sal olarak son derece derli toplu göründüğü gerekçesiyle aşık ol­duğumuzu öne sürmüştü. Tutarlı bir öykü, sabit bir kişilik, bel­li bir yön duygusu hissetmeyince, öteki insanlarda bunları gör­düğümüzü sanırız.
Karşılıksız aşk ızdıraplıdır ama en azından emin bir şeydir, çünkü insan kendisinden başka birini incitme tehlikesi­ne düşmez, tek taraflı ızdırabın acı-tatlı bir tarafı da vardır as­lında. Ama aşk karşılığını bulduğunda, insan tek başına acı çekmenin edilgenliğini terk ederek bir başkasını da üzebilme­nin sorumluluğunu üstüne almak zorunda kalır.
İnsanın, bir başkası tarafından sevildiğinin farkına var­ması sevindirici olabileceği gibi birden korkutabilir de. Neden sevildiğinden emin olamayınca, ne yapıp da sevgiyi hak ettiğini anlayamayınca, hak etmediği bir şeye sahip olmuş gibi hissedi­yor insan kendini.
Chloe'nin sahip olduğu her şeye karşı bir büyülenme haline sokmuştu beni aşk, günlük yaşam bambaşka bir özelliğe bürünmüştü.
"Bana söyleyemediğin bir şey varsa," diye sorar aşık, "tek başına düşündüğün şeyler varsa, o zaman yüreğinde ne arıyorum ben?"
Reklam
Kendime, sevgilinin hayali gözleriyle bak­maya zorluyordu beni aşk. Ben kimim? değil, Onun gözünde ben kimim? Sorduğum sorular değiştikçe, kendi benliğime biraz sa­mimiyetsizlik ve sahtekarlık etmiş oluyordum tabii.
Onun yanında öyle bir aşağılık duygusu hissediyordum ki, bu üstün varlığın isteklerine göre belirlenecek yeni bir kimli­ğe bürünmem gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Aşık oldum diye kendimden mi uzaklaşıyordum?
Aşırı ilgi duymadığımız kişileri baştan çıkarırken daha çok özgüven duymamız ve daha kolay başarmamız aşkın ironi­lerinden biridir; arzu yoğunlaştıkça kayıtsız görünmek gibi oyunları oynayamaz oluruz, ne kadar çok ilgi duyuyorsak, kar­şımızdaki kişide bulduğumuz mükemmelliyet o denli bir aşa­ğılık duygusuna neden olur.
İnsanlar eşit oldukları, her iki tarafın da eşit düzeyde özveride bulunmaya hazır olduğu ilişkilere girmeli -biri gerçek aşk, öteki geçici bir ilişki arıyorsa olmaz. Bence bu tür dengesizlikler ilişkilerde acının asıl kayna­ğı oluyor, insanlar çok ne istediklerinden tam olarak emin olamıyorlar bir türlü
Romantik bir paranoyak oldum arzularımdan dolayı, her şeye anlamlar yüklemeye başla­dım. Bir simge çözücüye, bir peysaj yorumcusuna dönüştüm (ve böylece gülünç safsataların potansiyel bir kurbanı oldum).
her iki tarafın da öyküyü sürdürmekle sürdürmemek arasında tereddüt ettiği o tuhaf anlardan biri
2.778 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.