Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kayseri İç Kalesi'nde (1224), Divriği Kalesi ana burcunda (1236-42), Denizli Dinar yolunda bulunan Çardak Han'ın portalinde (1230), Sivas ve Tokat Gök Medreseleri Müzesi'nde İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bulu­nan Selçuklu devri arslan heykellerinde kaba işçilik, hareketsiz masif kütle karakteri, gövdenin başa göre küçük tutuluşu ve arka ayaklar üzerinde otu­ruş belirgin Selçuklu özellikleridir. Kaba yüzlerde kübik bir görünüş vardır. İri badem gözler, kaş hattı ile birleşen yassı büyük burun, iri ve açık ağız, şişman yanaklarla daha çok bir arslan karikatürüne benzerler. Dişler, adale­ler, yele gibi detaylar işlenmemiştir. Benzer karakter gösteren, fakat sadece arslan başı şeklinde verilen arslanlı konsollar ve çörtenler (su olukları) de Selçuk sanatında boldur. Örnekleri şöylece sıralayabiliriz: Diyarbakır Ulu Camii avlusu (1156-1 178), Alanya Ala­ra Han (1229-1232), Denizli Ak Han sağ eyvanı (1253-54) konsolları, Niğde Alaeddin Camii (1223), Kayseri-Sivas yolu Sultan Han (1232-36), Kayseri Huand Hatun Medresesi (1 237-38), Kayseri doğusunda Karatay Kervansa­rayı (1240), Kayseri Sahibiye Medresesi ve Akşehir Taş Medrese Müzesi'nde sergilenen çörtenler. Kayseri Sahibiye Medresesi (1267-68), Divriği Kale Mescidi (1180) gibi bazı eserlerde sütun başlığı içinde yer alan arslan başları da aynı yüz karakterini gösterir. Arslan başı çörten ve konsollarda başlar boyundan yapıya bağlanmıştır, yele görünmez. Çörtenlerde iri açık ağızlar su oluğu vazifesi görür. Avrasya hay­van üslubunun "eğri kesim" tekniği bazı örneklerde dikkati çeker.
Sayfa 38
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.