küçük gecemde benim, yazık
rüzgârın ağaç yapraklarıyla randevusu var
küçük gecemde benim, yıkım ıstırabı var
kulak ver
duyuyor musun esişini karanlığın
ben yapayalnız, bu mutluluğu seyrediyorum
bağımlıyım kendi umutsuzluğuma
kulak ver
duyuyor musun esişini karanlığın.
gecede bir şey geçiyor şimdi
ay kızıl, perişan
her an çökme korkusundaki bu çatıda
bulutlar matemli kalabalıklar gibi
yağacakları ânı bekliyorlar sanki
bir an
ve sonrası, hiç
bu pencerenin ardında gece ürpermekte
ve yeryüzü gitgide daha yavaş dönmekte
bu pencerenin ardında bir bilinmez
beklemekte seni ve beni
ey tepeden tırnağa yeşil
yakıcı bir hatıra gibi
bırak ellerini,
âşık ellerime
varlığın sımsıcak duygusu dudaklarını
âşık dudaklarımın okşayışına bırak
rüzgâr bizi götürecek
rüzgâr bizi götürecek
Sayfa 208