Nasrettin Hoca ve karısı bir sabah tartışıyorlardı. "Dışarıda sanki bir aslanmışsın gibi yürüyorsun ve evin içindeyse tıpkı bir fare gibi görünüyorsun" dedi.
Nasrettin Hoca, "Bu kesinlikle doğru değil. Şunu düzelt: Ben bir fare değilim, ben bir fare kapanıyım, fare olan sensin. Fare kapanı, onları yakalamak için farelerin peşinden koşmaz. Fareler kendileri gelip yakalanırlar. Ve aramızda olan şey de buydu" dedi.
Nasrettin Hoca bu kadına yaklaşmak için yeterince cesur değildi. En başından beri korkuyordu.