Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

202 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İyi bir öykü kitabı zaman makinası gibidir bana göre. Beni alıp bir sürü kişinin, bambaşka mekanın, duygunun içine ışınlayabilir. Hem de bir sayfa çevirmek kadar kısacık sürede. Nerede ve ne zaman okursam okuyayım olduğum yeri unutmamı sağlayan, inanılmaz bir manyetik alan oluşturup beni içine çeken yegane kitaplardan birisi olmayı başardı Korkuyu Beklerken. Öncelikle kitap hakkında şunları söylemek isterim; Korkuyu beklerken, içerisinde 8 öykünün anlatıldığı türden derleme bir kitap. Kitap içerisinde, kitabın adının verildiği aynı isimli öykünün yanı sıra unutulan, beyaz mantolu adam, ne evet ne hayır, demir yolu hikayecileri - bir rüya, babama mektup, bir mektup, tahta at isimli öyküler de var. Kitap içeriğindeki hikayeler her biri birbirinden güzel ve depresif ruh hali oluşturan öyküler hepsi de. Her hikayede, toplumdan ve kendi iç dünyalarından kopmuş, yalnız ve yabancılaşmış karakterlerle karşılaşıyoruz. Atay, bu karakterleri ustalıkla tasvir ederek, modern insanın yaşadığı bunalım ve kimlik arayışını gözler önüne seriyor. Hikayelerin dili yalın ve akıcı olsa da, Atay'ın kullandığı metaforlar ve imgeler oldukça derinlikli ve düşündürücüdür. Bu sayede, okurlar hikayelerin satır aralarında gizlenmiş anlamları keşfetmeye teşvik ediliyor. Oğuz Atay da bu kitabı korkuyla yazıyor ve yazdıkça yalnızlaşıyor. Yazarın korkusu tüm yazdıklarına yansıyor. Kitap içeriğindeki her satırda bu yansımaları görüyorsunuz. Kitap içerisindeki tüm hikayelerde ana karakter sanki hep aynı kişi gibi geldi bana çünkü tüm hikayeler birbiriyle bağlantılı gibi. Oğuz Atay istese her birinden koca koca romanlar çıkartabilirmiş. Neden böyle kısa yazdığını anlamadım. Okurken bunu hissedebiliyorsunuz, keşke daha uzun olsaydı diyorsunuz. Çünkü okumaya doyamıyor insan. "Korkuyu Beklerken"in en etkileyici yönlerinden biri ise atmosferi. Atay, kasvetli ve bunaltıcı bir atmosfer yaratarak okurların hikayelerin içine çekilmesini sağlıyor. Bu sayede, karakterlerin yaşadığı yalnızlık ve yabancılaşma duygularını daha da yoğun bir şekilde hissediyoruz. Oğuz Atay’la tanışmadan sevdiğim bir yazardır. Olur da bir gün yollarımız kesiştiğinde benim hayatımda ayrı bir yere sahip olacağını hissettiğim bir yazardı. Bazen bir ses gelir hani, bu kitabı okumakta geç kalmışım derler; bence hayır, ben tam zamanında ve vaktinde tanışmışım bu kitapla. Ne çok erken, ne de çok geç. Her şey tam dozunda. Olması gerektiği an, olması gerektiği gibi gerçekleşti bu tanışma. Ve kitabı kaparken hep fısıldıyorum: "Buradayım!"
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.