Kolera Günlerinde Aşk Yüzyıllık Yalnızlık'tan sonra yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. beğendiğim bölğmler olduğu gibi beğenmediğim noktalar da oldu. kitabın genel olarak Florantino Ariza'nın kader anlayışına çok uygun yazıldığını düşünüyorum , Doktorun ölmesini istiyor, yıllarca Fermina Daza'yı bekliyor sonunda kavuşuyorlar ki bence kavuşmaları da çok ilginç böyle bir şeye aşk hikayesi diyebilmemiz için Fermina 'nın Florentino'yu yıllar sonra o pazarda gördüğünde terk etmemiş olması gerekirdi. bu koşullar altında bence tek taraflı bir aşktan bahsetmek daha doğru olacaktır. terk etme sebebi de hayallerinde canlandırdığı gibi birisi olmamasıydı. yani bu aşk burda bitmişti bence . yaşlılıklarında tekrar bir araya gelmelerinin sebibinin Fermina'nın etrafında Florentino'dan başka birini görememesi olarak değerlendiriyorum . bunca yıldır ilgiden mahrum bırakılan bir kadının kocası öldükten sonra ve yaşlılık psikolojisiyle Florentino'yla tekrar beraber olmasına çok şaşırmadım açıkçası.
bir diğer değinmek istediğim konu da america . elimden geldiğince yorum okumaya çalıştım ama yeterince değinildiğini düşünmüyorum. 74 yaşındaki bir adamın akrabaları tarafından kendisine emanet edilen 14 yaşındaki bir kızla birlikte olmasını normalleştiremiyorum . gerçekten bu kadar kadercilik anlayışı üzerine yazılmış bir kitapta böyle bir günahın nasıl affedildiğini de anlamdıramıyorum . tek farj eden ben miyim bilmiyorum . America ile son kez birlikte olduklarında etraflarında kondom olmadığından bahsediliyordu , yani bu durumda Florentino teknedeyken gelen intihar haberinden de anlayabileceğimiz üzere ben america 'nın hamile kalıp kendini öldürdüğünü düşünüyorum kitapta açık bir şekilde bahsedilmemiş olsa bile. kitabın bu kısmından sonrasını okumak gerçekten benim için rahatsız ediciydi.
bir diğer konu da kitabın adı. kitaba neden bu isim verildiğini son sayfalara gelene kadar anlamlandıramamıştım . koleranın olduğu bir zamanda geçiyor tamam da ee ne zaman salgın başlayacak diyerek okudum kitabı . sonuna gelince anlaşılıyormuş :)
