Osmanlıların mühtedi kökenli casuslar kullanması, Memâlik-i Mahrûsa'dan gelen Hıristiyanlara şüphe ile bakılmasına yol açmıştır. Örneğin 1559 yılında II. Felipe'ye verilen bir raporda, Osmanlı casusu olup olmadıklarının anlaşılabilmesi için Napoli limanlarına gelen Rum denizcilerin sünnetli olup olmadıklarının kontrol edilmesi tavsiye edilecektir. Müslümanlığa geçmiş mühtedi casusların terk ettikleri Hak Din'e geri dönmeye niyetli olduklarını söyleyip yetkilileri kandırdıkları ve böylece rahatlıkla düşman topraklarında faaliyet gösterdikleri de olurdu. İstanbul Avrupa'nın birçok yerine böyle casuslar göndermiştir.