Gönderi

ağaca davet
Gökyüzüne kadar uzanan bir ağacın yanında duruyorsunuz ve ağacın dallarında olsaydınız, açık gökyüzünü çok daha iyi görebileceğinizi hayal ediyorsunuz fakat tırmanmaktan çok korkuyorsunuz. Yükseklikten korkuyorsunuz. Artı, anneniz size "Hanımefendiler ağaca tırmanmaz" demişti. Kızınız parkta sizinle birlikte, etrafınızda daireler çiziyor, çimenlerde ve papatyalar arasında koşuyor. Her şeyi olduğu gibi sürdürmek çok kolay olurdu ama annenizin parka gitmenize izin vermekten korktuğunu ve yine de size asla yapamayacağı bir şeyi yapma fırsatı verdiğini hatırlıyorsunuz. Hayatınız onun hayatından daha iyi; dünyayı daha fazla gördünüz ve annenizin asla yapamayacağı bir şekilde oynadınız. Kızınızın sizin yükünüzü taşırken aynı yerde takılıp kalması yerine, sizin yapabileceğinizden daha özgür bir şekilde yaşamasını istiyorsunuz. Işte böylece bir merdiven buluyorsunuz. Belki biraz zaman alıyor ama sonunda onu parka getiriyor ve elinizden geldiğince tüm cesaretinizi topluyorsunuz. Merdiveni sabitliyor ve kızınızı çağırıp onu ağaca tırmanmaya davet ederken gözlerinde keyif ve haylazlığın ışıltısını görüyorsunuz. Tırmanmaya başlıyor; aynı anda hem korkuyor hem de heyecanlanıyorsunuz. Daha yükseğe tırmanıyor ve sevinçle bağırıyor; "Buradan çok şey görebiliyorum anne, çok güzel!" Sonra size bakıyor ve "Yukarı gelip bana katılacak mısın?" diye soruyor.
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.