Herkese merhaba!Bugün Maksim Gorki’nin Çocukluğum adlı eseriyle sizlerleyim.
Kitap adından da anlaşıldığı üzere Maksim Gorki’nin çocukluğunu anlatan,otobiyografi niteliğinde bir eser.Gorki’nin yaklaşık 7-8 yaşlarına kadarki yıllarını anlatmakta.Kitap üçlemeden oluşuyor.”Benim Üniversitelerim” ve “Ekmeğimi Kazanırken” üçlemenin diğer kitapları.Kısacası Maksim Gorki,hayatının üç önemli dönemecini yazdığı eserler aracılığıyla bizlerle buluşturmuş.Diğer iki eser hakkındaki düşüncelerimi de okur okumaz sizlerle paylaşacağım
Çocukluğum kitabı,Gorki’nin babasının ölümüyle başlıyor.Gorki,babasının ölümünden sonra dedesinin himayesi altına giriyor.Annesiyle yepyeni bir yaşama başlangıç yapan Gorki’nin yanında ise merhametli bir figür olarak göreceğimiz ninesi yer almakta.Nine ,Maksim Gorki’nin gözünde adeta bir kahraman.Gerek anaç kişiliğiyle,gerek merhametli yapısıyla Gorki’nin hayatında önemli yer etmiş sayılı insanlardan birisi.
Gorki’nin adımını attığı bu yeni hayatta onu aynı zamanda pek çok zorluk bekliyor.Dedesinin evi tüm ailenin kaldığı bir ev.Dolayısıyla istemeden pek çok kavgaya sahne oluyor.Gözünü hırs bürümüş dayıları,kuzenleri neredeyse her gün tartışıyorlar.
Bu şiddet ortamında büyüyen Gorki de ortamdan nasibini alıyor tabii ki.Dedesinin dayaklarına,hakaretlerine maruz kalıyor.Ancak hayatını idame ettirmek için de dedesine muhtaç olduğundan onun dizinin dibinden ayrılamayacağının da farkında.
Küçük yaşta parlak zekasıyla okulda kendini belli ediyor ancak bazı maddi sebeplerden okulunu yarıda bırakmak zorunda kalıyor.Ancak hiçbir zaman kendini geliştirmeyi ve okumayı bırakmıyor.
Kitabı okurken zamanın dini inanışlarına,siyasi teşkilatlanmalara,aile yapısına bir Rus çocuğun gözünden bakıyorsunuz.Olaylar bir çocuğun gözünden aktarıldığından haliyle merak unsuru ön planda.
Oldukça akıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum.Kitaplarla kalın,hoşça kalın 
Çocukluğum 
Maksim Gorki
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.