Çocuğu tanıyabilirsek çocuk gözlerimizde canlıdır; çocuk canlı olan gözlerimizde kendi canlılığını görebilirse bütün potansiyelleriyle canlanır, sadece var olmaz, yaşar.
"Çok sevdiğimiz nesne bu nedenle ebeveynin ta kendisi. Kaç yaşına gelirsek gelelim değişmiyor bu ama çocukluğumuzu hatırlayarak şimdiki tutunma ihtiyacı- mızı daha net görebiliriz. İleri geri sallanan çocuk, onu kucağına alıp sallayan kişi olmaktadır bir yandan; o an hem sallayan hem sallanandır. Kucakta sallama, hare- ketli şekilde kucaklamadır. Sallama tutma, yatıştırma, şefkattir. İleri geri sallanma otizm belirtisi değildir aslın- da, kaygıyı rahatlatma belirtisidir; otizmli çocuğun yo- ğun kaygısından dolayı onda daha net şekilde görürüz bunu. Dudağımızı, dilimizi, parmağımızı emdiğimizde, saçımızla oynadığımızda, sevdiğimiz nesneyi yanımızda taşıdığımızda o an emzik emen bir bebek gibi rahatlıyorsak eğer, kendimizi rahatlattığımız kaygı aynı kaygıdır. Fetiş, o kaygıyı rahatlatma yöntemidir, fetişin "geçiş durumu" olup olmadığı tartışılsa da."
--