Gönderi

Olaya Bakın
Nitekim "Doğu Pakistan", 1971'de savaş yoluyla bağımsızlığını kazanarak Bangladeş adını alacaktı. Bağımsızlığın hemen ardından açıklanan taksim planı, sınırın her ikisi yakasından aksi yönlere doğru büyük bir insan göçüne yol açtı. Müslüman, Hindu ve Sih 14 milyon insan, yaşadıkları yerleri terk ederek Pakistan ve Hindistan'a göç etti. Çoğunlukla yalın ayak gerçekleşen bu akış sırasında en az bir milyon insan, feci şartlarda hayatını kaybetti. Görevini tamamlar tamamlamaz Hindistan'dan ayrılan Cyril Radcliffe, 1977'deki ölümüne kadar Hindistan'a bir daha ayak basmadı. Taksim çalışmaları sırasında tuttuğu notları ve değerlendirme raporlarını yakarak ortadan kaldıran Radcliffe, yaptığı işle ilgili olarak, yıllar sonra konuştu. Hindistan'ın en ünlü gazetecilerinden Kuldip Nayar'a röportaj veren Radcliffe, "Yaptığım taksimden dolayı herhangi bir pişmanlık duymuyorum. Bugün olsa, yine aynı şekilde davranırdım. Ölen insanlar için üzgünüm, ama tek alternatif buydu" dedi. Radcliffe'in röportaj sırasında sarf ettiği şu sözler, taksim işinin nasıl yapıldığını gözler önüne seriyordu: "Az daha Lahor'u da Hindistan'a verecektim. Sonra, Pakistan'ın elinde hiç büyük şehir olmadığını gördüm. Kalkuta'yı Hindistan'a ayırdığım için, Lahor da Pakistan'da kaldı... Açıkçası, Keşmir diye bir yerin varlığından da haberdar değildim. İsmini, Londra'ya döndükten sonra duydum".
Sayfa 123Kitabı okudu
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.