Türklerin Bulgaristan'ı ele geçirmesiyle kendilerine hakimiyet alanı oluşturan Boyarların halk üzerindeki baskıları son bulmuştu. Keyfi idare yerine düzenli bir devlet teşkilatı kurularak ülkeye birlik ve merkezilik getirildi⁵¹.
Osmanlı Devleti, Bulgarların dini inançlarına müdahale etmemekle birlikte Bulgar Kalesi'ni İstanbul'daki Fener-Rum Patrikhanesi'ne bağladı⁵². Fener-Rum Patrikhanesi, bir müddet sonra Bulgarlar üzerinde hakimiyet kurmak amacıyla ayinlerde Bulgarcanın kullanılmasını yasakladı. Bulgar din adamlarının eğitimleri ve terfi şansları bulunmuyordu. Yunanlar tarafından hizmetkar olarak kullanılıyor, hatta kimi zaman ayinlerin ortasında dövülüyordu⁵³.