İşimiz de hayat da devam edecek, hayatı da seveceğiz işimizi de seveceğiz. Ancak iş, hayatımız olmayacak, ama yaşamak sanatı İşimiz olacak, iş yaparken, kul hakkını, insanların hukukunu unutmayacağız. Bir iş yaptırırken, güzellikle, nezaketle, kalp kırmadan yaptıracağız, işimiz hayatımızı güzelleştirecek, üç günlük dünya için 5 kuruşluk kayırmalar, torpiller, insan satmalar, dost kazıkları atmayacağız. Önce adam olacağız sonra adamları bulacağız. "Allah iyi insanlarla karşılaştırsın" diye dua edeceğiz.
Günümüzde insanlar sosyal medya yüzünden artık konuşma yetilerini kaybetmeye başladılar. Sanalda çok aktif, whatsapp'tan teks tabanlı konuşunca zamanla konuşma yetmizi kaybetmeye başladık. Düşünün, whatsapp'a sesli ve görüntülü konuşma geldi ama biz hâlâ yazıyoruz. Neden? Teks (yazı) tabanlı yazmaya alıştık, bu tasnif ve data takip açısından daha kolaydı, konuşmayı unuttuk, konuşma yetmizi kaybettik. Günlük yaşamda konuşurken karşımızdakinden gözlerimizi kaçırıyoruz, heyecanlanıyoruz, ne diyeceğimizi unutuyoruz, kelimeler arka arkaya gelmiyor, konuşma süremiz yavaşladı, hızlı konuşamıyoruz artık. Bunun sonucunda da bu sosyal fobiye dönüşüyor, yazmayı tercih ediyoruz.
Çocuğun karşısında muhatap olarak duran, insan değil; sosyal hayat, aile kurumu tükenmiş. Bizim geleneğimizde ne vardır; akşam yemeğini tüm aile oturur beraber yer, sohbet eder. Artık bunu bulmak mümkün değil. Bu yüzden ölçü, denge çok önemli. Dengeyi kaçırmadan güzel bir şekilde kullanılırsa sosyal medya iyi bir iletişim aracı. Aslında eşyada bir sorun yoktur, eşyanın kullanımında bir sorun vardır. Artık telefonu olmayan kimse kalmadı; telefonla açıp birine küfür de edebilirsin, "Kardeşim, sabah namazına kalk," da diyebilirsin. Aracı nasıl kullanmak önemlidir.