Algernon’un mezarına çiçek bırakma isteğiyle dolup taştığım bir yolculuk oldu. Kitabı okurken kendi öğrencilerimi düşündüm( özel eğitim öğretmeniyim) . Hep düşündüğüm bir ihtimaldir tıpta mucizevi bir keşifle beyin gelişimine olumlu müdehale yapılabileceği. Her şey zekayla mı ilgili? Daha çok bilme hastalığımızın nedeni daha çok kabul görebilmek mi? Yoksa daha çok bilip daha çok saygı göreceğimizi mi düşünüyoruz?
Ben bu kitaba çok farklı bir pencereden de baktım. Karakterin hoşlandığı kızla sevgili olması için bizim alışık olduğumuz sınıf farkı maddi sınıf farkının çok dışında… zeka sınırı… kendinden zeki biriyle mutlu olamayacağın gibi, kendini anlatamayacağın hissinin seni yine mutlu etmeyeceği gerçeği …
Biri vardı geçmişten. Bana ayrı dünyaların insanıyız demişti. Onun ikiye ayırdığı dünya inançlarımızı yaşama şeklimizle ilgiliydi. Şimdi kendi ayrımıyla da olsa gerekçesi ne kadar da doğruymuş. Oturup konuşabileceğimiz hiç konumuz yokmuş. Ben kitaplardan, bilimden, ekonomiden konuşurken onun sadece tv siyasetiyle sınırlı kalan muhabbeti beni mutsuz edermiş.
Farkındalığımı çoğu açıdan arttıran bir kitaptı. Ben severek okudum. İçimdeki değişimi hissedebiliyorum. Tavsiye ediyorum