Biraz susardım, binlerce yıl kadar uzun gelirdi bu susma bana..
Başını sallar, beni konuşmaya davet ederdi adeta..
“Beni ne kadar seversin?”
“İpeklere atılan düğümler gibi…”
“Nasıl…”
“Kördüğüm gibi..”
Bin senelerin içinden bir yıldız gibi kayarak inerdi bu cevap gönlüme..Dolup taşardım aşkıyla..
Bazen yıldızım düşer, aşkımı tazelemek isterdim sözleriyle…Bir parola misali sorardım aşkın krallığındaki Hazret’e:
“Bizim kördüğüm nasıl?”
Gülümseyerek cevap verirdi:
“İlk günkü gibi…”