"bütün büyük sözler beni kendine çekti, bütün büyük sözler beni kendine inandırdı ve bütün büyük sözler, itiraf edeyim ki beni kendimden kopardı. oysa ben, pencerenin önüne bir saksı koyup ona su verebilirdim, üstte oturan komşuma gidip birisine anlatmaya can attığı hatıralarını dinleyebilirdim, kendi sükûnetime çekilip sayısız küçük meşgaleyle zamanımı zenginleştirebilir, onun bir işgal yerine dönüşmesini engelleyebilirdim. şu kocaman dünyanın, aslında insanın kendi küçük çevresinden çok daha fazlasını barındırmadığına, barındıramayacağına inanıp, hayatı hep uzak bir yerde arama gafletinden kurtulabilirdim." s. 90-91
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.