Gönderi

Geçmiş asırlarda eski eserlere Mimar Sinan gibi mimarlar dikkat ediyordu ve buralardan esinleniyordu. 19. asırda daha bilinçli bir yaklaşım vardır. Dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyetimizin kurucusu Kemal Atatürk bir arkeolojik merakla hayata atılmış ve bunu perçinlemiştir. Yetiştiği ortamın böyle bir birikimi vardı. Bu mirasın bize nasıl geçtiğinin üzerinde durulması gerekir. Bu mirasın geçişindeki en önemli nokta Osmanlı Darülfünun’unda, yani 1900’de kurulan üniversitede veya 1840’larda teşkil edilen kız ve erkek öğretmen okullarında (Darülmuallimat ve Darülmuallimin) arkeoloji dersinin de olmasıdır.Arkeoloji eğitimini Osman Hamdi Bey ve kardeşi Halil Ethem Eldem müzede veriyor. İlk büyük arkeologlarımız Aziz Bey ve arkadaşları bu ortamda yetişmişlerdi. Hatta Topkapı Müzesi’nin ilk müdürü olan Tahsin Bey de aslında bir arkeoloji asistanı olarak o müzede bu saydığım kitaplıkla, bu çevrede yetişmiştir.
·
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.