Gönderi

Mantık kuvveti dedim de aklıma bir deli geldi. Ben size asıl onu anlatacaktım ... Ben bu deliyi Anadolu köylerinden birinde görmüştüm. Ölümün çaresini bulduğuna emindi bu adamcağız. Nasıl Belediye beş sene de şehrin imar çaresini bulmuşsa, o da, mantık kuvvetiyle ölümün çaresini bulmuş işte! Her akşam köyün kahvesine gelir : - Dinleyin beni ey ümmet-i Muhammet, derdi. Ben ölümün çaresini buldum ... Tecrübe var, izan var. Bakın hele dünyaya. Her ekmek yiyen ölmüş. Öyleyse, ölmemek için ekmek yememeli!.. Sonra ... Su içenler ölmüş. Su içmemeli!.. Patlıcan, biber, domates yiyenler de ölmüş. Patlıcan, biber, domates de yemeyiniz!.. Yatan ölmüş. Yatmamalı!.. Oturan ölmüş. Oturmamalı!.. Uyuyan ölmüş. Uyumamalı ... Yürüyen de ölmüş ... Yürümemeli!.. Tecrübe var, izan var, mantık var. .. Dünyaya her gelen, anasının karnından her çıkan, her doğan ölmüş ... Dünyaya gelmemeli, anasının karnından çıkma­malı, doğmamalı!.. Gördün mü ölümün çaresini!.. Vallah da, billah da, bu dediklerimi yaparsanız ölmezsiniz!.. Tecrübe var, izan var, mantık var yahu!.. Görüyorsun ya, iki gözüm, deli deyip geçmeyelim, herifçioğlu ölümün çaresini nasıl bulmuş ... Bana kalırsa, efendiciğim, tecrübe var, izan var, mantık var, yalnız ölüm için değil, daha birçok nesneler için, delinin sözünü dinlerseniz, başınız rahat eder alimallah ...
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.