duble: niye bakıyorsun gülüm? bir şey mi var?
gülüm: bakmıyorum. hem sen nereden-
duble: ben seni görürüm gülüm. göz gerekmez bana, görürüm ben seni.
gülüm: nasıl görürsün?
duble: insan kendini göremez. sen kendine bak bakalım kendini görebiliyor musun?
gülüm: göremiyorum.
duble: ama insan kendini bilir. kızınca ne olduğunu, mutlu olunca nasıl güldüğünü bilir. işte ben seni böyle biliyorum, gülüm. öyle görüyorum. kendimi nasıl biliyorsam, öyle görüyorum seni.
gülüm: sen beni yanlış gördün duble. hep yanlış gördün. gerçek beni bilseydin, sevmezdin. içimi görseydin...
duble: senin için, benim göğsümün kafesi gülüm. senin için kötü, yalnız, kıskanç; benim yarım gibi. duble'nin diğer yarısı gibi.