İnsanın trajedisine dair her söz temkin gerektirir, çünki hatipten kaynaklanan potansiyel bir risk taşır;
Diğer insanlar karşısında dezavantaja neden olan kendi zayıflığının, aslında her insanda var olduğuna, kendisini ve diğerlerini ikna etmek ve böylece kendi mutlak gerçeğini,bütün bir insanlığın fiktif gerçekliği haline getirip denklemi eşitlemek. (Çünkü telkin ve algı yoluyla; herhangi bir şey, gerçek olmadığı halde sırf öyle vehmedildiği için gerçeklik kazanır.) Sonrasında geriye yalnızca, zayıflıktan doğan bu gücün sağlamasını yapmak kalır.