Gönderi

(rahip)Derslerinden birinde, Hıristiyanlığın bir geleneği olan “günah çıkarmanın (günahı kabullenmek)” aslında Aramı Dili’nden yanlış çevrilen bir sözcükten geldiğini öğrenmiş. Doğru çevirinin aslında “kabullenmek” değil, “katılmak” olduğunu söyledi. Benim çalışma grubuma katılana kadar bunun üzerine çok düşünmemişti ve günah çıkarmanın aslında Silahsızlanma Tekniği ile ne kadar benzer olduğunu fark etti. Çünkü kendinizi savunmak yerine sizi eleştiren kişiye katıldığınız zaman, aslında “günah çıkarmış” oluyorsunuz. Ve bunu yaptığınız anda bağışlanacaksınız. Bu görüş sadece Hıristiyanlığa özgü değil, aslında hemen hemen her dini geleneğin içine gömülmüştür. Budisder, egonun ya da kendiliğimizin ölümü anlamına gelen “büyük ölüm”den bahsederler. Eğer içtenlikle sizi eleştiren kişiyle hemfikir olursanız, sıklıkla ölüyor gibi hissedersiniz. Aslında, gururunuz ve “kendilik” algınızın ikisi de ölmek zorunda, ama sizi eleştiren kişiyi ustaca ve açık bir kalple yatıştırırsanız öldüğünüz anda aslında yeniden doğuyor olacaksınız. Başka bir deyişle, “ölümünüz” ve “yeniden doğuşunuz” aslında aynı şeydir — aynı deneyimi farklı açıklama yollarıdır. Hatta kavga ettiğiniz birini yatıştırdığınızda, her ikinizin de birlikte ölüp birlikte yeniden doğacağınızı söyleyebilirsiniz. Çünkü başınıza bela olan düşmanlık, güvensizlik ve hayal kırıklığı anında sıcaklık, sevgi ve saygıya dönüşecek.
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.