İSLAM’DA KADININ DEĞERİ VE GÜNÜMÜZE KADAR GELEN UYGULAMALAR.
Eş'as bin Kays(ö.40/661)anlatıyor. Ben bir gece Halife Ömer’e misafir oldum. Gece yarısı baktım Ömer kalktı hanımını dövmeye başladı. Ben onları ayırdım. Ömer yatağına dönünce bana şunu söyledi. Ey Eş’as! Şunu benden öğren ki, ”Hanımını döven kocadan niçin dövdün diye sorulmaz” sözünü ben Muhammed’den işittim der. Hadisin anlamı şu: Koca hanımını bal gibi dövebilir. Nezaketi görüyor musunuz? Eş’as b. Kays önemli biri, Ömer’e misafir ve Ömer kalkıp gece yarısı onun yanında eşini dövüyor, gerekçe olarak da Muhammed’in bir sözünü gösteriyor. Değil ki önemli bir insan; günümüzde normal, hatta eğitimsiz bir insan bile, kalkıp misafirine karşı hanımını döver mi?
Ömer’den bir örnek daha verelim. Bir gün hanımı bir konuda fikrini söylüyor. Ömer ona: ” Sen konuşma! Siz kadınlar ancak birer oyuncak gibisiniz. Haydi işine bak, işin olmayan konulara girme” diyor. Bunu, ilk dönem tarihçilerinden Belazuri(ö.279/892) anlatıyor.(Ensabu-l Eşraf, c. 10/320 veya 4404)
Sizce Türkiye’de ortalama her ay öldürülen 30 kadın tesadüf mü? İslam kültürünün bunda etkisi yok mu? Ben şahsen bu cinayetleri İslam kültürüne bağlıyorum. Basit bir örnek verelim. Danimarka’da Müslüman biri, kızı bir Danimarkalı erkekle gezdiği, arkadaş olduğu için kızını katletti. Hadise şöyle. Kızı Danimarkalı bir gençle arkadaş olduğu için oğluyla birlikte onu alıp bir taksiye bindirip ormana götürüyor ve orada katlediyor. Polis bu filmi çözüyor, sanıklar yaptıklarını kabul ediyorlar. Sonuçta mahkeme babaya 30 yıldan fazla, oğluna, 18 yaştan küçük olduğu için birkaç yıl, onları götüren şoföre de yataklıktan (haberi varmış olaydan) 10 yıl ceza veriyor. Danimarka yetkilileri ayrıca bu baba ve oğluna şunu da yapıyorlar: Cezanız bitince oturum iptal, doğru memleketinize (sınır dışı).
Bir tarafta Avrupa’ya gidip sosyal adı altında paralarını yiyorlar; bu helal; ama kızları Avrupalılarla arkadaş olur veya evlenirlerse (bunlar Müslüman değiller diye) başlarına bunu getiriyorlar.
Almanya, sosyal yardım parasıyla hacca gidenden 5 bin küsur EUR para geri aldı. Fakirsiniz, bize gelmişsiniz, paranız yok. Biz aylık mutfak parası olarak size harçlık veriyoruz, siz de yemeyip o para ile hacca gidiyorsunuz. Biz bunun için size para vermiyoruz. Eğer çalışır kazanırsanız o zaman ister hacca gidin ne yaparsanız yapın diyor.
Elbette bir gün Türkiye de medeniyete tutunacak. Medeniyete tutunmak için halkımız mutlaka ve mutlaka inancını öğrenmelidir. Öğrenenlerde İslam’ı, kaynaklarından halka anlatmalıdır. Bu kolay bir mücadele değil ancak mutlaka sonuca ulaşacak bir mücadele. Çünkü 8 bakanlık bütçesi kadar milli gelirden Diyanete para ayrılıyor. Her derede tepede cami dikilip oraya görevli veriliyor, bu kadar ilahiyat, bu kadar İmam-hatip liseleri, İlahiyat yüksek okulları, cemaatler, tarikatlar ve daha neler neler. Daha vahimi, din dersini getirip ilk okul çocuklarına bile mecburi yaptılar. Ama bu düzen mutlaka ve mutlaka değişecek.
Ömer’in kendi eşini misafir huzurunda dövdüğüne ve kocanın hanımını dövmekten sorumlu tutulmayacağına dair hadisin kaynakları:
Kaynak: a) İbni Mace, Nikah, 51/1986
b) Ahmet b. Hambel, Müsned, c. 1/20, no: 122
c) Beyhaki, S. Kübra, Nüşuz başlığı altında bab 20/14778, c.7/305
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.