Gönderi

Hayat biraz da okul korkusu, yoksulluk korkusu, kaybetme korkusu ve ölüm korkusuydu. Ellerin buz kestiği, göz bebeklerinin genişlediği, alınlardan acı su boncukları yuvarlandığı, kalplerin koca davullar gibi gümbürdediği, göz kapaklarının uykuya geçit vermediği zamanlar korkunun bir dev anası gibi binlerce yalan doğurduğuna şahit oluyordu insan; binlerce batıl inanç, binlerce öfke, binlerce nefret, binlerce zulüm... Kendini suçüstü yakalayıp itiraf ettiriyordu Bernard Shaw'ın ağzından: "Aslandan niçin korkuyorsunuz? Onun ne ülküsü, ne dini, ne siyasal inancı, ne ahlakı, ne de diploması var!"
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.