Bazıları, sakatlığın hayatı yaşamaya değmez kıldığı durumlar da bile, sakatlığı varoluşundan ayrı tutulamayacak kişilerin doğurularak zarar gördüklerinin iddia edilemeyeceğini savundular. Bunu desteklemek için aşağıdaki gibi savlar ileri sürülüyor:
1. Kişinin zarar görmesi için,durumun kişiyi daha kötü bir hale getirmesi gerekir.
2. "Daha kötü" ilişkisi, iki durum arasındaki ilişkidir.
3. Bu nedenle, kişinin bir durumda daha kötü olması için (varoluş gibi), karşılaştırılan diğer seçenekte kişinin daha az kötü (ya da daha iyi) durumda olması gerekir.
4. Var olmama, kimsenin içinde bulunabileceği bir durum olmadığı için varoluşla kıyaslanamaz.
5.Bu yüzden var olmak ,hiçbir zaman var olmamaktan daha kötü olamaz.
6. Dolayısıyla var olmak zararlı olamaz.
Bu sava karşı çıkmanın bir yolu, ilk önermenin bir şeyin bir kişiye zarar vermesi için (her zaman) onu daha kötü hale getirmesi gerektiği iddiasını reddetmektir. Bir şeyin bir kişiye zarar vermesi için kıyaslanan seçeneğin kötü olmaması koşuluyla, kişi için kötü olınası yeterli olabilir. Zarara bu şekilde yaklaşırsak, var olmak zararlı olabilir. Hayat, dünyaya getirilen kişi için kötüyse, ki hayat yaşanmaya değmez ise öyle olmalı; o zaman kişinin dünyaya getirilmesi zararlıdır (kıyaslanan seçeneğin kötü olmaması koşuluyla).