Öğrenmenin ereği temelde, ilkokuldan üniversiteye değin, pazar amaçları için olabildiğince çok yararlı bilgi toplamaktır. Öğrencilerden o kadar çok şey öğrenmeleri istenmektedir ki, sonunda düşünmek için pek az zamanları ve güçleri kalmaktadır. Günümüzde daha çok ve daha iyi eğitim isteğine yol açan ana dürtü, öğretilen konulara ya da bilgiye duyulan ilgi olmayıp bilginin kazandırdığı artan değiş tokuş değeridir. Bugün bilgi ve eğitim için görkemli bir coşkuyla karşılaşmaktayız. Ama yalnızca 'doğruluk'la ilgili, pazarda değiş tokuş değeri olmayan, pratik olmadığı ve yararsızlığı öne sürülen bilgiye karşı kuşkucu ya da aşağılayıcı bir tavır da takınılmaktadır.