Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Felsefe dersindeyiz. Hoca ortaya bir sandalye koymuş, “ Bunun varlığını bana kanıtlayın” demiş. Kıvranıp duruyoruz. Kapı açılıyor, Ulus giriyor içeri. İncecik, çok zayıf bir adam. Siyah dalgalı saçları yandan ayrılmış. Siyah çerçeveli şişe dibi gözlüklerinin bir tarafının camı, diğer tarafının çerçevesi kırık ve bir yara bandıyla yapıştırılmış. Üstü başı dökülüyor.Dışarısı buz gibi soğukken üstünde kolları kısalmış incecik eski bir ceket, içinde epriyip incelmiş bir yelek. Kitapları göğsüne bastırmış, kimsenin yüzüne bakmadan girip oturuyor. Filtresiz sigara içiyor ama ne içmek, kibrit taşımıyor yanında. Bir sigara bitince onun ateşiyle yenisini yakıp öyle söndürüyor. İpincecik parmakları sapsarı olmuş tütünden. Hayretle inceliyorum. Kim bu Ulus Baker ? Derken hoca aynı soruyu ona soruyor. Ulus, öyle mükemmel bir İngilizceyle konuşmaya başlıyor ki ağzımız açık kalıyor. Spinoza’dan girip Rosa Luxemburg’dan çıkıyor. Yarım saat süren tek paragrafın sonunda hepimiz şok içindeyiz. Az önce ne oldu burada? Nasıl bir derya bu adam ?
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.