Amcasının oğlu hiç okumadı, birinci sınıfta dokuz yıl kaldı da gene adam oldu. İş güç sahibi oldu. Sen git Adanalarda oku da, dirsek çürüt de gene işe yarama. İş vermezler ya... Sana iş verirler mi? Katiplik verirler mi? Sen fakir fukuraya ekmek vereceğim, toprak vereceğim diye söyle, hükümetimize karşı koy, bir de dinsiz ol, karşı gel güzel hükümetimize, bir de sana katiplik versin öyle mi? Vermem, ben de vermem hükümetimizin yerinde olsam.. Diyorum ki, var git hükümete, böyle böyle de, benim size karşı koymuşluğum yok. Ben Ağaların sizden daha çok yanındayım. Bir kusur işledik, bilmedik, cahilidik. Kul kusursuz olmaz. De ki, bizim böyle düştüğümüze bakmayın, biz de Dördüncü Ordunun Beyi Ağasıydık. Başıma türlü işler geldi, muhacir olduk da bu Çukurovada bu hallere düştük. Fıkara düştük. Yoksa biz birinci Ağaydık Dördüncü Orduda... Bir kusur işledik fıkaralann yoluna düştük. De ki, benim babam vurutmadan çok zengin idi. Düşmez kalkmaz bir Allah... Böylece söyle. Sen söylemezsen, ben gider hükümetimize böyle böyle söylerim. Benim oğlum Ağadır, Beydir. Yanlış bir yola düşmüş biz hiç fıkaranın yanında olur muyuz? Fıkara kısmı kötüdür. Biz bilmez miyiz? Hiç adam olmaz onlar. Onları Allah fıkara yaratmış. Biz fıkara yaratılmadık ki, onların yoluna düşelim.. Benim oğlumu Adanadaki efendiler kandırdılar da asıl yolundan çevirdiler. Fıkaralar toprağı nidecekler, ekmeği nidecekler? İşte yaşayıp gidiyorlar. Aç mezarı gördük mü? Allah herkesin kısmetini kendine göre verir. Ben şimdi, hükümelimize giderim de Kaymakama bir bir söylerim. Biz, Dördüncü Ordunun birinci Beyiyik. Hiçbir vakit de fıkaraların yolunda olamayız. Benim oğluma iş verin, katiplik verin, derim. Derim ki Kaymakama, gel de evdeki kitaplarını gör oğlumun, gece gündüz okur. Bir akıl var ki oğlumda, aklı her bir şeye erer.
Sayfa 16 - Yapı Kredi Yayınları