Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Teşkilatımızın temeli en seçkin ve kararlı müritlerimiz olan fedaileri aldatmak üzerine kurulu olacak. Tüm duygularımızı bir yana iterek ifa ettiğimiz bu aldatmacanın her anından da mesul olacağız. Başarıya ulaşmak için artık hilenin her türlüsünü kullanmak mübah olacak. Düşüncelerin gerçekten harikulade ama hedeflediğin amaca ulaşmak için kullanacağın vasıta yaşayan insanlar, dostlarımız!" Bu itirazı bekliyormuşçasına sükunetle konuşmaya başladı Hasan. "Esasen her türlü tarikat, mensuplarını aldatma üstüne kurulur. İnsanların idrak kabiliyetleri farklı farklıdır. Onları idare etmek isteyen biri bu kabiliyetlerin sınırlarını tespit ederek dikkate almaya mecburdur. Kalabalıklar peygamberlerden mucize istediler. İtibar sağlayabilmek için peygamberler kendilerinden istenileni yapmak zorundaydılar. Bilinç seviyesi ne kadar düşerse fanatiklik de o ölçüde artar. Kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. Birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer guruptaysa hiçbir şeyin farkında olmamen kitleler. Birinci grup liderlik etmek ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. Birinci gruptaki anne babalara ikinci gruptakiler de çocuklara benzer. İlki hakikate asla ulaşılamayacağını bilir. İkinciyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır. Bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla hayal ürünü hikâyelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? Yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir elinden? Üstelik bunu ikinci gruptakilere merhamet dolu hislerle yaparlar. Eğer kitleleri anlayamadıkları ve hiçbir zaman da anlamayı başaramayacakları hedeflere ulaştırmak için oyunlar oynayıp kandırmacalar sergilemek kaçınılmazsa mükemmel bir teşkilat kurmak için bu imkândan faydalanmanın nesi yanlıştır?
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.