Gönderi

Mme de Villeparisis'nin evinden çıkarken yüzüne safça yayıldığını gördüğüm munisliği, iyiliği, genelde onca şiddetle, tatsız tuhaflıklarla, dedikoduyla, katılıkla, alınganlıkla ve kibirle çarpıtmasına, sahte bir acımasızlığın ardına gizlemesine onun adına üzülüyordum. Güneşe karşı gözlerini kırpıştırırken, neredeyse gülümser gibiydi; yüzü, bir şekilde dinlendiği esnada, adeta doğal halinde, o kadar şefkatli, o kadar savunmasız göründü ki bana, M. de Charlus'ün seyredildiğini bilse ne kadar öfkeleneceğini düşünmekten kendimi alamadım; çünkü erkekliğe böylesine düşkün, erkekliğiyle böylesine gurur duyan, herkesi iğrenç derecede kadınsı bulan bu adamın ansızın aklıma getirdiği şey, geçici olarak yüz hatlarını, ifadesini, gülümsemesini tamamen benimsemiş olduğu bir kadındı.
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.