Şafak doğduğunda anlayacağız tekrardan,
Anlayacaklar! kör evlerin umarsız sahipleri;
Doğan aydınlığın, kanlı karları nasıl ışıldattığını
Ve huzurun, nasıl kaçıverdiğini; zihinlerimizden...
Tökezleyeceğiz, yürümeye çalışırken bir zavallı edasıyla
Sürülmek isteyeceğiz, aklımızı çizen acı buhranlar ile
Dürtülerimizi ele geçiren bu kaçınılmaz duygu yükleriyle
Silip götürülmek isteyecek, ölümün dayanılmaz çaresizliğinde
Yılacağız; bakacağız etrafa, bizler ki umutları kaybolmuşlar
Birer zavallı kimseleriz, oturup düşüneceğiz; kurşunlara ekmek banarken
Titrerken cılızlıklarımızla, yavaşça kahrolacak; öleceğiz...
Beklemede zaman, bizim için en dehşeti tattıracak hayat!