Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Usdışı inanç, ezebilecek kadar güçlü, her şeyi bilen ve saltık erk sahibi olduğu hissedilen bir güce boyun eğmekten; insanın kendi gücünden ve kuvvetinden vazgeçmesinden kaynaklandığı halde, ussal inanç bunun karşıtı olan bir deneyim üstünde temellenir. Biz bir düşünceye, kendi gözlemlerimize ve insanlığın gizilgüçlerine, ancak kendi gizilgüçlerimizin gelişimini, kendimizdeki gelişmenin gerçekliğini, us ve sevgiye ilişkin kendi gücümüzün kuvvetini duyumsamış olduğumuz ölçüde ve bu yüzden inanç duyarız. Ussal inancın temeli üreticiliktir. İnancımızla yaşamak, üretici bir şekilde gelir. Bu, üretici etkinlikten ve her birimizin bu etkinliği yüklenmiş olan etkin özneler olmamız deneyiminden ortaya çıkan bir kesinliktir. Buradan, (baskı anlamında) güce duyulan inancın ve güç kullanmanın, inancın tersi oldukları sonucu çıkar. Var olan güce inanmak, henüz gerçekleşmemiş olan gizilgüçlerin gelişmesine inanmamakla özdeştir. O, yalnızca kendini açıkça gösteren şimdi üstünde temellenen geleceğe ilişkin bir önbilidir (kehanet). Ama bu önbili insansal gizilgüçlere ve insansal gelişime ilişkin son derece usdışı dikkatsizliği yüzünden büyük bir yanlış hesap şekline dönüşür.
Sayfa 223Kitabı okudu
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.