Gönderi

108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Melisa Kesmez'in sosyal medya hesabında gezinirken bir fotoğrafının altında yazdığı belki de insanların sürekli eleştirmesinden doğan bıkkınlık sonucu tebliye ihtiyaç duyduğu bir düşüncesine denk geldim. Kitap, film vs. unsurlar hakkında fikir yürüten insanların alanlarında uzman olmadıkları halde bilmişlik tasladıklarından, beğendim ya da beğenmedim derken sadece eğlence algımızdan yola çıkarak bazı değerlendirmeler yaptığımızdan bahsetmiş ya da ben öyle algıladım. Evet, belki günümüz çağında herkesin mutlaka her konuda fikri ve bilgisi var, kimse bir şeye de ben bilmiyorum diyemiyor ancak bir de şu var ki neyi konuşup, konuşamayacağımıza ya da neyi beğenip, beğenemeyeceğimize de artık insanlar mı karar veriyor? Bir okur, bir izler olarak bizim de fikir beyan etmeye hakkımız yok mu? Her fikri ikrarda mutlaka uzman olmak mı gerekir? Ne zaman daraldık bu koca evrenin düşün dünyasında diye sormazlar mı insana? Ya da bu derdine kardığımız dünyada bir kitap ya da filmin bizi biraz olsun eğlendirmesini beklememiz de suç mu? Sorularım böyle alır başını gider, en iyisi mi ben kitap yorumuma döneyim artık uzman mıyım değil miyim bilemeden. Hikâyeleri içinize dokunuyor yazarın, okumuyor hissediyorsunuz aslında. Sanki bizden ya da her gün yanımızdan geçen birilerini anlatmış, uzak değiliz karakterlere. İçiniz cız ediyor hatta, sanki mümkün olsa elinizi uzatıp teselli etmek şöyle bir sırtlarını sıvazlamak istiyorsunuz. Öykü okumayı herkes sevmez, herkes de sevdiremez zaten. Gerçekten başarılı bir kaleme sahip olunması gerekir. Ben haddim olmayarak belirteceğim ancak yazarın kalemini beğendim ve tavsiye ederim. :)
Nohut Oda
Nohut OdaMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20196,9bin okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.