Gönderi

Bayılmıştım; ama şuurumun bütün bütün yok olduğunu söylemiyeceğim. Ne kadarı kalmıştı? Onu bilemem, anlatamam; gene de hepsi yok olmuyordu. En derin uykuda - hayır! Kendini kaybetmede - hayır! Baygınlıkta - hayır! Ölümde - hayır! Mezarda bile hepsi yok olmuyordu. Öyle olmasa, insanın ölümsüzlüğünden söz açılamazdı. Uykuların en derininden bile kalkarken, bir rüyanın ince ağlarını yırtarız. Ama bir saniye sonra (o ağ öylesine çelimsizdir ki) gördüğümüz rüyayı hatırlamaz oluruz. Bir baygınlıktan ayrılırken iki basamak vardır: Birinci basamakta, aklın ve ruhun uyandığı, İkincisinde de madde olarak varlığımızın uyandığı duyulur, ikinci basamağa vardığımızda birincide hissettiğimiz şeyleri hatırlıyabilseydik, daha ötedeki boşluğun hâtıraları arasında bu hisleri açık seçik bulabilmemiz gerekirdi, ötedeki boşluk dediğimiz ise - nedir o? Onun karanlığını mezarın karanlığından nasıl ayırdedebiliriz? Bunu bilseydik bari.
Sayfa 39
·
74 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.