“Çekil, bu gölgeli yolda gezinme!
Bahar bakışların yine pek sarhoş…
Yanılıp gönlüme misafir inme,
Kapısı kilitli, mihrabı bomboş.
Mabeddir orası, meyhane değil.
Altınlı başında papatya niçin?
Sarı saçlarına penbe gül takın!
Git bahar, gönlümde ibadet için
Diz çöken kızları ürkütme sakın!
Kalbime girme, o, kâşane değil.”
Güzelmiş, ilk kez karşılaştım.