Mark'ın ve Kelly'nin anlattıkları duyularımızın, hatta yaşamlarımızın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Bir kemiğin azıcık incelemesi veya bir sıvının gereğinden biraz fazla üretilmesi bizi işitemez, dışarı çıkamaz, düz çizgide yürüyemez, yerçekimine karşı koyamaz hale getirebiliyor. Anatomimizdeki (bazıları daha birkaç yıl önce tespit edilebilmiş) minicik kusurlar sesleri, bedensel duruşu, yukarının ve aşağının nerede olduğunu, hareketi algılama şeklimizi etkileyebiliyor ve bu da hayatımızı baştan aşağı değiştiren sonuçlar doğurabiliyor. Bu hikayeler duyularımızın –duyu olarak göremediklerimiz ve farkında bile olmadıklarımız da dahil– dış dünyayla, icinde yaşadığımız fiziksel, psikolojik ve toplumsal çevreyle kurduğumuz ilişkide oynadığı önemli role dair çok şey söylüyor. Bir kez daha görüyoruz ki, duyularımız hayatımızın ancak yokluğunda farkına vardığımız bir boyutunu oluşturuyor.
Sayfa 214 - Metis BilimKitabı okudu
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.