Hikayemiz Sivas'ın köylerinde geçiyor.
Yağmur Bey açgözlülüğü yüzünden ve kumar belası yüzünden elindeki avucundaki bütün paraları bitiriyor bir de bunun üstüne arkadaşı dediği kişi tarafından dolandırıyor ve kendisine borçlu çıkarıyor, parasının olmadığını bildiğinden Yağmur Bey'in kızını istiyor oğluna. Herşey bundan sonra başlıyor.
Yağmur beyin kızı Zemheri, Ferman beyin oğlu ile evlenmek istemediği için evden kaçar, sonra kendini ırmağa atarak intihar eder fakat onu Ali adında biri kurtarır. Zemheri'ye yardım ederler ama Yağmur bey ve Ferman bey birlik olup tüm köylülere zulüm ve eziyet ederler kızın yerini öğrenmek için etmedikleri kötülük kalmaz.
Yağmur bey ve Ferman bey gibi kötü karakterlerin haricinde Tam olarak Anadoluyu hissettiren sımsıcak kalpleri olan iyiliğin can bulmuş hali olan Rabia Ana ve başkaları da vardı. Güçlü ve güçsüzün savaşına şahit oluyoruz. Birde yıllarca gizli kalan sırlar var... Son derece akıcı, heyecanlı, hüzünlü, yer yer gülümseten, gerçek aşkın olduğu yanı sıra ihanetin olduğu sürükleyici bir hikaye. Ayrıca farklı hikyalerin bir noktada birleştiğini bağlantılı olduğunu öğreniyoruz sona yaklaştıkça.
Kitabın sonlarına doğru bir düğün gecesi var aman aman o nasıl bir düğün günü herşey o gün patlıyor. Tüm sırlar açığa çıkıyor, ihanetler, intikamlar,cinayetler...son sayfaları o kadar heyecanla çevirdimki gerilim ve aksiyonu tüm bedenimde hissettim. Yani ben çok severek okudum film izledim sanki, kitabı çok başarılı buldum yazarın kalemi daim, okuru bol olsun diyorum ve bana bu kitabı okumam için tavsiye eden sevgili 
İrem canım iyiki varsın teşekkür ederim diyerek noktalıyorum.
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.