Mevcut bilgin kuşağından sayısız kafa onunla bozulup zihinsel dengesini yitirmiyor mu? içleri yoz, bozuk görüşlerle tıka basa doldurulmuyor mu? Ve düşüncelerin beklendiği yerde içi boş deyimleri, anlamsız lakırdıları ve mide bulandırıcı Hegel jargonunu kabul etmek zorunda kalmıyorlar mı? Hayat görüşleri baştan başa çılgınca değil mi ve en sıkıcı, dar kafalı ve hatta kaba saba düşünme tarzı, doğrudan seleflerinin ilham kaynağı olmuş olan soylu ve yüksek düşüncelerin ayağını kaydırıp yerini almıyor mu? Kısacası, Hegelciliğin kuluçka makinesinde olgunlaşmış gençler, zihinsel olarak hadım edilmiş, düşünme iktidarından yoksun, hadden huduttan haberleri olmayan gülünç adamlara benzemiyorlar mı?