İsa dedi ki: “Teni eşsiz, örneksiz yaratan, canı ezelden halk eden Allah’ın tertemiz zatına ant olsun . . . O’nun pak zatıyla sıfatları hakkı için felek bile yenini, yakasını yırtmış, O’na âşık olmuştur . O afsunu, o İsm-i Âzam’ı köre okudum, gözleri açıldı; sağıra okudum, kulakları duydu . Taş gibi dağa okudum; yarıldı, göbeğine kadar hırkasını yırttı! Ölüye okudum, dirildi . Hiçbir şey olmayan, vücudu bulunmayan şeye okudum; meydana geldi, bir şey oldu! Fakat ahmağın gönlüne yüz binlerce kere okudum, fayda vermedi . Mermer bir kaya kesildi, ona tesir bile etmedi .
Âdeta kuma döndü, ondan bir şey bitmesine imkân yok!”