Gönderi

İran hakkında ülkemizde kol gezen bir cehalet var. Bu cehaletin bile isteye üretildiğini düşünüyorum. Bir kitleyi bir konu hakkında ne kadar cahil bırakırsanız, o kitleyi o konu hakkında istediğiniz şeye inandırmanız o kadar kolay olur. Örneğin yıllar önce bir kitapta Suudi Arabistan'da Şiilerin "kuyrukları" olduğuna inandıklarını okumuştum. “Buna nasıl inanabilirler?” diye düşünmüştüm o yıllarda. Sonradan anladım ki, bir toplumu gerçeklikten kopardığınızda bu mümkündür. Nitekim buna benzer bir örneği 9 Kasım 2022'de yaşamıştık. O gün NTV Mehsa Emini olaylarından dolayı 15 bin protestocuya "ölüm cezası" verildiğini meclisin onayladığını yazmıştı. Çeşitli gazeteler de aynı haberi geçmişti. Bu kadar akıl dışı bir haber ülkemizde yapılabiliyor. Üstelik bu haberler hâlâ da duruyor. Düzeltme ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Şu sıralar da İran halkının Reisi’nin ölümünü “havai fişeklerle” kutladığından tutun da, suikasti oğluna yol açmak için Ayetullah Hamaney’in tasarlamış olabileceğine kadar pek çok manipülatif haber ve yazı dolaşımda. En son Reisi'nin “çığlıkları” eşliğinde helikopterinin düşme anına ilişkin bir haber dolaşıma sokuldu. Aslında bu bir cehalet değil, cehalet üretimi. Cehaleti sürekli abartılı ve fantastik haberlerle güncellemeniz gerekiyor ki, toplum gerçeklikten kopsun. Kopsun ki, söylenilen her yalan makbul karşılanabilsin.
·
74 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.