Gönderi

Şöyle der: "Dolayısıyla "Arş O'nun altındadır. Cenab-ı Hakk Arşın üst tarafındadır" demek doğru değil. Bu Mücessime'ye ait bir algı tarzıdır." Sifil, bu sözleriyle Selef'in Müccessime olduğunu ifade etmekte ve kendisinin bu hususta Cehmî ve Muattıla olduğunu unutmaktadır. Evet, Sifil'in itikadına göre; "Allah, ne âlemin içinde ne âlemin dışında, ne üstte ne altta, ne âlemden ayrı ne ona bağlı, ne Arşın üstünde ne de onun altındadır." Görüldüğü gibi bu ifadeler yokluğun ve muhalin tarifinden başka bir şey değildir. Kardeşim, Allah Celle Celâluhu haktır, hakikattir, hayal değildir. Bu ifadelere göre Allah'u Teâla hiçbir şey değildir ve O, sadece zihinlerde tasavvur edilen, var olduğu kabul edilen bir algıdan ibarettir. Maturîdiler'in dillendirdiği bu vb. ibareleri İbn Sina gibi filozofların eserlerinde görmekse raslantı değildir. Oysa Selef, ittifakla Allah'ın Arş üzerinde olup kullarından ayrı bulunduğunu söylemiştir.
Sayfa 193 - Nuhbe YayınlarıKitabı okudu
·
124 views
Elnur Allahverdiyev okurunun profil resmi
Ebubekir sifil hoca Selefin mücessime olduğunu değil, ehli hadisden bazılarının mücessime akidesine savrulduğunu iddia etmektedir. Bu iddiayı ilk dillendiren Ebubekir hoca değil, muteber alimlerimizdir. Mesela İbn Recep el hanbeli (rah) ehlihadisden bir çoğunun mücessimeye savrulduğunu açıkca dile getirmektedir. Eger yaptığınız tenkitte(iftirada) samimiyseniz bunu ibn Recep ve diger alimlerede söylemeniz gerekir "Selefe müccesime dedi" diye. İkinci bir konu var olmak için bir mekana mı ihtiyaç var? Neden Allahı bir yerde ve bir cihetde olmadan varlığını kabüllenemiyorsunuz? Ne alemin içinde ne de alemin dışındadır demek Allahu telayı mekan mahalli bir varlık olmaktan tenzih etmektir. Bu Allahın yokluğunu getirmez, Allahın bir mekanda olmadığı sonucunu doğurur. Örnek üzerinden ifade etmek gerekirse bir taş için ne açtır ne de tokdur diyebiliyoruz. Çünki taş açlık ve tokluk mahalli bir mahluk değildir. Yemek yeme gibi bir özelliği yoktur. Allahu tealanın da mekan tutma özelliği olmadığı için, bir alemin içinde ve ya çölünde olmakla vasıflanmaz, aynı Allah ne açtır ne de toktur diyebildiğimiz gibi. Çünki açlık ve tokluk Allahı has bir özellik değildir Allah bundan münezzehdir. Böyle olunca ne alemin içinde ne de alemin dışında olmamak Allah için muhal deyil, aksine olması gerekendir. Asıl muhal olan bunun aksini iddia etmektir.. Allah bizi dosdoğru yolundan ayırmasın. Amin
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.