Gönderi

Mustafa Kemal önderliğinde şekillenmeye başlayan direniş hareketi, Osmanlı Devleti’ni İtilaf devletleriyle savaşa sokmuş olan İttihat ve Terakki’nin ardılı sayılırdı. Ama aradaki önemli farkı özellikle İngilizler göremediler. Sivas Kongresi’nin kendini İttihat ve Terakki’den uzaklaştırmasından iki ay sonra, 1919 Kasımında, Dışişleri Bakanlığı Daimi Müsteşarı Sir Eyre Crowe, Dışişleri bakanı Lord Curzon’a bir yazı gönderdi: “Kişisel fikrime göre, Mustafa Kemal’in hareketi temelinde İttihat ve Terakki Fırkası’nın uzantısıdır ve Türkiye’yi tüm yabancı denetimlerden uzaklaştırmayı ve imparatorluğun farklı milliyetlerden insanların yaşadığı yörelerini olabildiğince uzun süre elde tutmayı amaçladığı için emperyalist bir yönü vardır.” Crowe yanılıyordu. Bağımsızlık, emperyalistçe hedef değildi. Üstelik, Türk milliyetçileri, İtilaf devletlerinin İstanbul’daki bazı Osmanlı taraftarlarından farklı olarak Arap ülkelerini çoktan gözden çıkarmışlardı. Ellerinde tutmak için çabaladıkları topraklarda Türk ya da Kürt, Müslüman çoğunluk yaşıyordu. Daha Erzurum Kongresi’nin yayınladığı bildiride, bu toprakları tanımlamak için 1918 mütarekesinin çizdiği sınırlar kullanılmıştı ve Sivas Kongresi de bunu bir kez daha onaylayacaktı.
Sayfa 293Kitabı okudu
10 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.