Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kopuk sayfaları sararmış bu eski kitabı görünce çok sevindim. Aziz Nesin’in bu kitabını hiç duymamıştım bile. ( Cahil ! Biz biliyoduk! Cahil ! Biz biliyoduk! Deme boşuna inanmam, koskoca sitede sadece 20 kişi okumuş…) Kitap hakkında hiçbir araştırma yapmadan, Aziz Nesin kitabı sonuçta ne anlatıyorsa güzel anlatıyordur deyüp; görücü usulü kız istemeye giden askerden yeni dönmüş delikanlı heyecanıyla ilk sayfayı çevirdim. Yazın dünyasının ve Babı Ali’nin duayen isimleri beni kapıda karşıladılar. Kimler yok ki aralarında Zekeriya Sertel, Yusuf Ziya Ortaç, Mihri Belli, Cemal Süreya, Peyami Safa, Çetin Altan ve daha niceleri. Başladılar Aziz Nesin’in ne kadar büyük yazar olduğunu anlatmaya. “Dedeciğim sen kime neyi anlatıyorsun, niye buradayız sanıyorsun. Bana bilmediğim bir şey anlat” diyemediğimden, sayfa 52’ ye kadar, kız tarafının nazını çekmek zorunda olan damat adayı pozlarıyla ailenin büyüklerinin her anlattığına yapmacık yapmacık gülerken bir an önce şu kahveler gelse de kızı görsem der gibi Aziz Nesin’in yazdıklarını ne zaman okuyacağım diye sabırsızca beklemeye devam ettim. Sayfa 52’den sonra dedeler susunca tamam dedim kahveler geliyor. Kızı şimdi göreceğim. Demez olaydım. Bu seferde kahveleri gelin adayı değil de gelinin kız kardeşinin getirmesinde hissedilecek hayal kırıklığını yaşadım. Tam sayfa 173’ e kadar 1967 yılında tutuklanması ile ilgili gazete haberleri, aleyhinde ve lehinde yazılan makaleleri okumak zorunda kaldım. (Yukarıda belirttiğim sayfalar arasında birkaç tane onun kaleme aldığı yazılar çıksa da , kahveler hazırlanırken gelin adayının kapıdan kaçak bakış atması tadındaydı ancak.) Lehinde yazıları; abartı şekilde uzatılmış “ daha daha nasılsınız” faslı, aleyhine yazıları ise kızın yüz vermediği mahallenin serserilerinin laf atmaları olarak yorumlayıp, maruz bırakıldığım Bizans zulmünden dolayı makus talihime sin kaflar ediyordum. ( Balla kesiyorum. Gazeteler demişken, bir çok patron değiştirmesine, hatta kimi zaman aynı adla alakasız kişiler tarafından sıfırdan tekrar kurulmasına rağmen “yayın çizgisinden” kesinlikle taviz vermeyen Sabah Gazetesi’ni huzurlarınızda tebrik etmek isterim. Zamanında yazdıkları gerçekten de yazacaklarının teminatıymış. Helal olsun! ) Tam umudumu kaybetmiştim ki anasının yanındaki sandalyeye usulca ilişir gibi geldi. Sayfa 227’ e kadar tutuklanma sürecinde başından geçenleri anlattı. Anlattıkları trajik ama anlatım tarzı yine de komikti. Ama sinirli sinirli güldürdü bu sefer kahkaha attıramadı. 241 sayfalık Tekin Yayınevinin bastığı bu kitapta Aziz Nesin’in kendi yazdıkları ancak “Mecnunum Leylamı gördüm, bir kerece baktı geçti.” kıvamında olsa da Türkiye’mde muhalif düşünceye karşı bakış açısının kuruluşundan bugüne kadar hiç değişmediğini görmek açısından önemli bir eser. youtube.com/watch?v=pwm7-98...
Poliste
PolisteAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2016100 okunma
·
388 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.