Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gece yarısını geçtiğini düşündüğüm saatlerde,ayaklarımı sümüklü böcek gibi toplayıp yere kıvrılmışken,birdenbire kapı açıldı.Fırladım ayağa kalktım.Birini üstüme doğru ittiler.Genç bir çocuktu; yirmi-yirmi bir yaşlarında. Kapıya baktım; olağanüstü iri bir polis hücre kapısını kaplamış dikiliyordu.Elleri de kocamandı.Ağabeyim de çok iri yarı biridir, ''Polisin iriliği aklıma yer ettiğine göre ağabeyimden bile yapılıydı demek,'' diye düşünecektim sonradan. Polis,hücreye getirdiği çocuğa sordu: ''Sen neden geldin lan?'' Ayaktaydım.Merak ve heyecanla izliyordum. ''Benim bir suçum yok,'' dedi çocuk. ''Ne yani lan,suçun yok da seni camiden mi aldılar,pezevenk,neden aldılar?'' ''Evden aldılar...Ders çalışıyordum...Tıp fakültesinde okuyorum.Beni aramıyorlar aslında,abimi arıyorlar;ama beni aldılar.'' ''Abin kimmiş lan?'' ''Mehmet Şener.Ben de Hasan Hüseyin Şener.'' ''Başlatma lan Ahmetinden Mehmetinden! Kimmiş lan Mehmet Şener?'' ''Ağca'ya silah veren,'' dedi çocuk, övünerek.O ana kadar çocuğu çiğ çiğ yiyecekmiş gibi bakan polisin tüm hırsı tükenmişti. Ben araya girdim; öfkeyle, ''Bu çocukla beni aynı yere koyamazsınız,'' dedim. ''Sen de kimsin lan?'' ''Ben Tarık Akan'ım.'' ''Ne olmuş lan Tarık Akan'san? Neden kalamıyormuşsun bununla? Bu insan değil mi?'' Çenemi tutamadım,ettim lafımı: ''Ben bu faşistle kalamam, beni başka yere...'' Mideme yumruk yedim.Ayaklarım yerden kesildi.Neye uğradığımı anlayamamıştım.Kendimi yerde buldum.İki-üç tekme de yerde yedim.Kafamı kolluyordum.Küfrün bini bir para tabii. Mideme yediğim yumruğun ağrısını bedenimin her yerinde hissedebiliyordum.Derken kapı büyük bir gürültüyle kapandı.Kafamı yavaş yavaş kaldırdım.Çocuk karşımda duruyordu.Bana bakıyordu,Toparlandım.Kuru olan yere çömeldim.Öylece duruyorduk.Uzun bir süre hiç ses çıkarmadan bekledik.Sonra anlamsız,saçma sapan şeyler konuşmaya başladık.Zaman zaman gözlerimiz kapanıyordu, ama sürekli birbirimizi kontrol ediyorduk. Sabah olmuştu.Yani ben sabah olduğunu tahmin ediyordum.Hücre kapılarının teker teker açıldığını duydum.Bir ses ''Bakkaldan bir şey istiyor musunuz?'' diye soruyordu.Hücrelerden ekmek,beyaz peynir,süt,salam sesleri geldi.Bizim hücrenin de kapısı açıldı.Bakkal ''Ne istiyorsunuz?'' diye sordu.Yan hücrelerden duyduğum şeylerin hepsini söyledim: ''250 gram beyaz peynir,ekmek,250 gram salam,üç kutu süt.'' Bakkal, ''Sen burada yenisin galiba,'' dedi.''Bunlar sana yetmez,sabah,öğlen,akşam yiyeceksin.'' Her şeyi iki katına çıkarttım, parasını verdim.Bakkal yanımdaki çocuğa sordu. ''Benim param yok'' Bakkal da çekip gitti. Bakkaldan saatin sabah altı olduğunu öğrenmiştim.Bir süre sonra polis teker teker hücrelerin kapısını açıp tuvalet ziyaretlerini başlattı.Hücrelerin tuvalet işi bitince bakkal erzakı dağıtmaya başladı.Açlıktan perişan durumdaydım.Yemekten başka bir şey düşünmüyordum. Siparişlerim gelmişti.Aç kurtlar gibi yemeye başladım.Çocuk bana bakıyordu.Gözü yediklerimin üzerindeydi.Dayanamadım, onu da çağırdım.Kahvaltıyı paylaştık.
··
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.